
Kadıköy escort sonbaharın ortasında bile canlıydı. Bahariye Caddesi’nin döşeme taşlarında sararan yapraklar, insanların ayaklarının altında ezilirken, Elif Moda’ya doğru yürüyordu. Elinde karton bir kahve bardağı, sırtında rengi solmuş bir sırt çantası vardı. Gözleri mağaza vitrinlerinde değildi; yerdeydi, sanki hiçbir yerin sakini değilmiş gibi…
Elif, 21 yaşındaydı. Malatya’da doğmuş, yoksul bir evde büyümüştü. Annesi ona hep “Sen bizim umudumuzsun” derdi. Elif de umut oldu, çalıştı, direndi ve İstanbul’da bir üniversite kazandı. Ama umut her zaman yetmezdi. Burslar geç yattı, ev sahipleri geç kalmazdı. İlk yıl bir yurt, ikinci yıl bir oda arkadaşı… Sonra işler bozuldu. Pandemi geldi, iş bulmak imkânsızlaştı. Elif, tek başına kaldı.
Sert Severim
Kadıköy, ona önce dost gibi davrandı. Kitapçıları, kafeleri, kalabalık sokakları… Ama sonra soğuk geceler başladı. Moda Parkı’nda sabahladığı ilk geceyi unutamıyordu. O gece korkudan değil, çaresizlikten ağlamıştı. Ertesi gün sabah, cebinde kalan son 80 lirayla kendine kahvaltı değil, bir telefon hattı aldı. “Belki biri arar,” diye.
O arayan, iş teklif eden bir kadın oldu. Güven verdi önce, “birlikte kalırız” dedi. Ama Kadıköy escort sokakları, geceleri başka gerçekleri fısıldar insana. Elif’in de gerçekliği değişti. Karanlık sokaklar, kısa görüşmeler, göz kaçırmalar… Zamanla, adını unutacak kadar sustu. Kimseye “Ben Elif’im,” demedi. Artık sadece “abla”ydı, “kızım”dı, “canım”dı…
Yine de her sabah, Moda sahiline indi. Boş bir banka oturur, denize bakardı. O maviye bakarken içinde bir ses hep şöyle derdi:
“Buradan çıkacaksın.”
Bir gün, Caferağa Mahallesi’nde bir duvarda bir ilan gördü. Küçük bir A4 kâğıdı.
“Kadın Dayanışma Evi. Barınma, danışmanlık, eğitim. İstersen ara.”
İlk üç gün kâğıdı cebinde taşıdı. Sonra bir sabah, titreyen parmaklarla aradı.
“Ben… yardım istiyorum,” dedi.
Sesinin bile titrediğini fark etti.
O gün, Elif için yeni bir başlangıcın ilk adımıydı. Önce geçici barınma sağlandı. Sonra destek. Sonra yeniden kayıt oldu üniversiteye. Temizlik işiyle başladı, bir kafede kasiyerliğe geçti. Bir sene dolmadan Moda Kitapçısı’nda çalışmaya başladı.
Şimdi sabahları Moda sahilinde yürürken başı dik, adımları kararlı. Hâlâ yalnız bazı günler. Ama artık görünmez değil. Çünkü artık Elif, sadece bir isim değil; kendi hayatının sahibi.
Bir yanıt yazın