
Kartal escort kalabalık sokaklarında, deniz kokusunun egzoz dumanına karıştığı akşamlarda, genç bir kadın sessizce yürüyordu: Zeynep. Henüz yirmi dört yaşındaydı ama yaşadıkları onu olduğundan çok daha büyük göstermişti. Yorgun gözlerinin ardında, kimsenin göremediği bir fırtına saklıydı.
Zeynep’in hikâyesi, aslında birçok gencin hikâyesine benziyordu. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, okulu yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Annesi hastalanınca, evin tek geçim kaynağı Zeynep olmuştu.
Kartal escort sahilinde, martıların çığlıkları eşliğinde düşüncelere dalmayı severdi. O anlarda içinden, “Hayat hep bana mı zor olacak?” diye geçirirdi. İnsanların yanından kayıtsızca geçip gitmesi, onun görünmez olduğunu düşündürüyordu. Çoğu gece küçük, rutubet kokan odasında aç uyuyor, ertesi gün yeniden aynı döngüye başlıyordu.
Zeynep, yalnızlığın gölgesinde büyüyordu. O ise Kartal escort kenar mahallelerinde hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Çalıştığı kafede uzun saatler ayakta kalıyor, kazandığı para çoğu zaman sadece kiraya ve annesinin ilaçlarına yetiyordu.
Bir gün, sahilde otururken yanına yaşlı bir balıkçı oturdu. Ona, “Evladım, hayat seni seksi esc yormuş ama bak, deniz dalgaları da her gün kayalara çarpıp yine geri dönüyor. İnsan da öyle; ne kadar zor olursa olsun hayata dönmeyi bilmelisin.” dedi. Bu sözler Zeynep’in kalbine dokunmuştu. Çünkü uzun süredir kimse ona umut verecek bir şey söylememişti.
Zeynep, hayallerini götten hatırlamaya başladı. Çocukken en büyük isteği bir kuaför dükkânı açmaktı. El becerisi vardı, saç örgülerinde mahirdi. Ancak hayatın zorlukları hayallerini gölgede bırakmıştı. Yine de içinde küçük bir umut kıvılcımı yanıyordu. Çalıştığı kafede biriktirdiği üç beş kuruşla, bir gün kendi işini kurabileceğine inanmak istiyordu.
Bir yanıt yazın